IVAN SERGEYEVIÇ TURGENYEV / BABALAR VE OĞULLAR

”Zaman bazen öylesine hızlı bazen de solucan misali sürünerek geçer. Fakat insan, zamanın nasıl geçtiğini anlamadığı anlarda kendini iyi hisseder.”

Dünya Klasikleri arasında gösterilen MEB tarafından 100 Temel Eser arasına alınan İvan Sergeyeviç Turgenyev in Babalar ve Oğullar kitabı 19.yüzyılın Rusyasındaki kuşaklar arası çatışmayı konu almış.

Kitap (Gelenekçi) Babalar ve (Nihilist) Oğullar arasında kurgulanan görüş ayrılığına yer verirken aynı zamanda dönemin Rusyasında ki köylüler ile toprak sahipleri arasındaki uçuruma, gericiler ile yenilikçilerin fikir ayrılıklarına, değişime olan direnmeyede yer vermiş.

Kırmızı Pazartesi de halkın olaylara kayıtsız kalması sonucu Vicario kardeşler tarafından öldürülen ana karakterimiz ”Santiago Nasar” sendromu olarak benliğimize yerleşdiği gibi, Babalar ve Oğullar da da nihsist biri olarakta Bazarov karakteri aklınızda yer ediyor ister istemez. İtiraf etmem gerekirse ,Bazarov karakteri öyle güçlü anlatılmış ki gerçekten yaşamış bir karakter sandım okurken.

Kitaptaki baskın bazı karakterlerden söz etmek gerekirse:
Arkadiy Nikolayeviç Kirsanov: Nikolay Petroviç’in oğlu olup, yeni üniversiteyi bitirmiş, hem nihilist hemde gelenekçi bir genç.
Nikolay Petroviç Kirsanov: 44 yaşında , sanatı seven, sahibi olduğu toprağını köylülerle paylaşan adaletli, hoşgörülü , çevresindekilere iyi davranan genç Arkadiy’in babası .
Bazarov: Fen bilimleri öğrencisi , doktor olmak için çabalayan her fırsatı değerlendirip incelemeler yapan aynı zamanda kendini beğenmiş, herşeyi bildiğini düşünen, ahlaktan, prensipten, sorumluluktan kısaca toplumsal değerlerden yoksun nihilist biri. ( Fakat kitabın ilerleyen bölümlerinde aşk onuda ele geçiriyor.)
Pavel Petroviç Kirsanov: Soyluluğunu ön plana alan, Bazarovla hiç anlaşamayan, Arkadiy’in amcası.
Feniçka: Aralarında yaş ve sınıf farkı olan Nikolay’ın nikahsız yaşadığı eşi.
Ayrıca Bazarov’u kendisine aşık eden güzel olduğu kadar zeki de olan Anna Sergeyevna Odintsova, ve ablasının aksine gelenekçi ve mütavazi bir karakter olup Arkadiyle evlenen Katya Sergeyevna Lokteva.

Hikaye Nikolay Petroviç Kirsanov’un, üniversiteyi bitiren oğlu Arkadiy’i karşılamaya gidip yanındaki arkadaşı Bazarovu da alıp yaşadıkları çiftliğe getirmesiyle başlıyor.
Nikolay sahip olduğu toprağını köylülerle paylaşmış reform yanlısı birisi. Çiftlikte abisi Pavel Petroviç ve kendisiyle sınıf farkı olan genç bir bayanla birlikte yaşıyor.
Arkadiy ve Bazarov’un çiftliğe gelişleriyle gelenekçi yapıya sahip olan baba ve amca gençlerin nihilist (hiçlik) fikirleri üzerine tartışırlar. Tıp eğitimi almış birisi olarak Bazarov , bilimin amacının, duygunun ve geleneğin üstünde olduğunu hiçbir otoriteyi tanımadığını söyleyerek amca Pavel in tepkisini üzerine çekerken kendisi bu tartışmaları dikkate bile almaz, mesleğiyle ilgili deneyler ve araştırmalar yapmaya devam eder…

İki genç gittikleri bir baloda Anna Sergeyevna Odintsova ile tanışırlar. Kadının güzelliğine ve zekasına hayran kalan İki arkadaşdan Bazarov Anna’ya, Arkadiy ise Katya’ya aşık olur. Aşkına karşılık bulamayan Bazarov Anna’yı unutmak için kendini çalışmaya verir. Arkadiy ise Katya ile günlerini geçirmeye devam eder. İki arkadaşın dostlukları ve fikirleri ayrılmaya başlar. Yaşanan bazı olaylar sonrasında Bazarov, baba ocağına geri döner. Kendini mesleğine adayan genç adam yaptığı bir otopsi sırasında dikkatsiz davranıp tifüs mikrobu kapar ve hayatını kaybeder.

“Bu mezarda ne denli tutkulu, günahkar, isyankar bir yürek yatıyor olursa olsun, üzerinde yetişen çiçekler gene de masum gözleriyle uysal, sakin bakar bize: Yalnızca ebedi huzurdan, doğanın “kayıtsız”, büyük huzurundan değil, ölümsüz barıştan, sonsuz yaşamdan da söz ederler…”

İyi okumalar.

Hayatınızdan kitaplar hiç eksik olmasın.