Bir süredir gündemlerim çok hızlı değişiyor adapte olmakta sıkıntı yaşıyorum. Aslında aklımda taslağını şekillendirdiğim bir sürü yazı ve konu vardı ama ne yazık ki hayatımdaki hıza kurban oldular. O yüzden ben de farklı bişey yapmaya karar verdim. Yakınlarda İngilizce sunumunu yaptığım Black Mirror’dan bahsedeceğim. Bire bir tercüme ve detaylı çözümleme yapmadan sunumdaki akışa bağlı kalarak Black Mirror ı tanıtacağım. İzlemiş olanlara nostalji yaşatmayı izlememiş olanlara merak uyandırmayı hedefliyorum. Hadi bakalım bana kolay gelsin ☺
Black Mirror, teknoloji ve onun toplum üzerindeki etkileri hakkında popüler bir İngiliz tv dizisi. Yaratıcısı aynı zamanda baş yazarı yani kısacası bu işin beyni Charlie Brooker. Black Mirror’ın tek bir yönetmeni yok bir çok farklı yönetmenle çekilen bölümlerden oluşmakta. Şöyle ki en fazla bölüm çeken yönetmenin skoru 3 bölüm. Bu arada yönetmenlerden biri de Jodie Foster. Şimdiye kadar 6 sezon 33 bölüm ve 1 yılbaşı özel bölümü ile 1 de interaktif film olarak yayınlandı. İnteraktif film ilginç ve özel çünkü izleyicinin yaptığı seçimler doğrultusunda filmin gidişatı ve sonu belirleniyor. İzleyici ben olsam şöyle yapardım dediği şeyleri yapma imkanına kavuşuyor. Eyyy teknoloji sen nelere kadirsin ☺Şaka bir yana bu tarz teknolojik filmlerle bundan sonra epey karşılaşacağa benziyoruz. Black Mirror da bunun ilk örneklerinden.
Gelelim Black Mirror ı diğer tv dizilerinden ayıran 3 farklı özelliğine {başka farklılıklar da vardır bana göre dikkat çeken farklılıklar diyelim)
1-Her bölüm farklı hikaye anlatır. Bölümler birbiri ile bağlantılı değildir. Yayınlanma sırasına bağlı kalmadan da istediğiniz bölümü izleyebilirsiniz. Black Mirror fanları karşı çıkabilir tabi ki ancak benim gibi düşünen ve şuraya bağlı kalmadan izleyen sayısı da az değil.
2-Distopya ve Karanlık Tema, Black Mirror teknolojinin bir çok soruna neden olduğu distopik bir dünya yaratıyor. Bunu yaparken genellikle karanlık rahatsız hatta bazen korkutucu bir tema kullanıyor.
3-Yenilikçi ve Farklı Türler, Yenilikçidir çünkü tekrar eden bir tarzı yoktur.. Yani drama, korku, bilimkurgu bazen de komedi türlerini bünyesinde barındırır.
Bazı dikkat çeken bölümlerden bahsetmeden önce uyarayım bu kısım bir miktar spoiler içeriyor.
1-Nossedive, (bu bölümle ilgili spoilerlara daha önce denk gelmiş olmanız oldukça olası gibi 🤔) konusu kısaca şöyle, herkes sürekli sosyal medyada birbirini puanlıyor. Baş karakterimiz Lacie de bu konuda oldukça obsesif ve yüksek bir puan kazanmak istiyor. Her ne kadar bu konuda çabalasa da işler sarpa sarıyor.
2-İn White Bear (sunum için San Junipero bölümünü hazırlamıştım ama lgbt karşıtları yanlış anlar falan diye son dakika değiştirdim. Bu bölümü seviyorum çünkü takık olduğum adalet kavramı ile ilgili ters köşe bir sonu var ve bu konularda sorgulama yaptırıyor) konusu kısaca şöyle yine baş karakterimiz bir kadın adı Victoria. Birgün hiç bilmediği bir yerde hafızasını kaybetmiş olarak uyanıyor. Herkesin onu izlediği bilmediği bir yerde sürek avının ortasında kalıyor ve durmaksızın kaçmaya başlıyor. Dediğim gibi ters köşe bir sonu var ve bu bölüm genel olarak adalet suç, ceza ve toplumun rolü ile ilgili…
3-Fifteen Million Merits, insanların pedal çevirerek merit (filme özgü para birimi) kazandığı bir dünyada geçiyor. Baş karakterler Abi ve Bing. Abi oldukça güzel ve bu yüzden sistem tarafından metalaştırılıyor. Bing, Abi ye yardım etmek ve gerçekleri ifşa etmek istiyor.
Tanıtım yazısının kısası makbüldür diyerek sonuca gelirsek. Black Mirror, teknoloji ve onun yaşamlarımızdaki etkisi hakkında önemli sorular soruyor. Teknolojinin geleceğimizi nasıl şekillendirdiği ve nasıl bir toplum inşaa ettiğimize dair düşünmemizi sağlıyor. Hiç düşündünüz mü “nasıl bir gelecek istiyoruz” Bu kolay gibi gözüken zor bir soru aslında, işte Black Mirror bu soruya yanıt bulmaya çalışıyor. Başta da dediğim gibi bu çözümleme analiz değil tanıtım yazısıydı, Umarım ilk kez yada belki tekrar izlemek isteyenlere bir fikir oluşturmuştur.
İyi seyirler..
Pelin Özdemir için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et