Bu yazıyı 1 Mayıs İşçi ve Emek Bayramı’nda kaleme aldım.

1 Mayıs’ın kökleri 1856 Avustralya’sına, sekiz saatlik iş günü talebiyle yapılan ilk yürüyüşe dayanıyor. Ardından 1886’da ABD’li işçiler, 12 saatlik iş gününe karşı direnerek bugünün bayram olmasını sağlayan yolu açtı.

Çok değil, bir iki yıl öncesine kadar aktif çalışan biri olarak, her ne kadar hâlâ emeğin karşılığının tam verildiğini düşünmesem de, 150 yıllık mücadelenin kıymetini biliyorum.

Mine Kırıkkanat’ın yıllar önce okuduğum bir yazısı hep aklımda: Fransa’da mayıs müge çiçekleriyle karşılanırmış. O yazıda bahsedilen bir aşkın ve emeğin simgesi “kanlı akdiken” hafızamda derin yer etmiştir.

Bu yüzden benim 1 Mayısımda üzerine kan damlayan akdiken verilen mücadele için ödenen bedelleri hatırlamak ve çalışana , emeğinin hakkına saygı duymaktır.

Emeğin kutsal hakkı ve yaşanamayan tüm sevdalar için…1 Mayıs İşçi ve Emek Bayramımız kutlu olsun.