Burası benim memleketim, Bursa.
Dün akşam saatlerinde başlayan yangında hektarlarca ormanlık alan küle döndü. Alevler yerleşim yerlerine kadar ulaştı, bazı köyler tahliye edildi. Hayvan barınağına sıçrayan yangın, oradaki canlılar için de büyük tehdit oluşturdu. Kısacası, dün gece Bursa’da yürekler yandı.
Ama bu karanlık gecede içimizi ısıtan manzaralara da tanık olduk.
Motosikletli kuryeler damacanalarla su taşıdı. Köylüler, traktörleri ve tankerleriyle söndürme çalışmalarına katıldı. Gürsu Belediyesi, yangın planlama alanı için vatandaşlardan su ve ayran istedi; birkaç dakika sonra da gelen yoğun destek nedeniyle “artık getirmeyin” diye duyuru yayımladı. Bu dayanışma, tarif edilemez bir gurur yaşattı bize.
Ben Bursalıyım, bu şehirle hep gurur duydum. Ama dün gece, bu dayanışmayı görünce bir kez daha kalpten gururlandım. Aslında mesele sadece Bursa değil; bizim halkımız böyle zamanlarda hep kenetlenir. Birbirinin yarasına merhem olmaktan asla geri durmaz. Yurdumuzun neresine giderseniz gidin, bu güzel insanların yüreği aynıdır.
Bu toprakların insanı, böylesine güzel bir dayanışmayı daima hak ediyor.
Umarım bir gün, bu birlik ruhunu yalnızca felaketlerde değil, güzel günlerde de paylaşabiliriz.
Not: Bu yıl yaz başından beri çıkan tüm yangınlarda hayatını kaybeden orman işçilerimize, itfaiyecilerimize, gönüllülerimize ve tüm can dostlarımıza minnetle…Hepsini rahmetle, saygıyla anıyoruz.
Bir yanıt yazın