SABAHATTİN ALİ / KUYUCAKLI YUSUF

Sabahattin Ali’nin , 1931’de, Aydın Cezaevi’nde yatarken tanıştığı Yusuf’un yaşadığı olaylardan yola çıkarak kaleme aldığı ;

Kuyucaklı Yusuf, 9 yaşında anne ve babasının eşkiyalar tarafından öldürülen Yusuf’un hayatını konu alıyor.

Nazilli Kaymakamı olan Salahattin Bey , Yusuf’u evlatlık almasıyla karısıyla olan anlaşmazlık boyutu had safhaya ulaşır. Yusuf, evin küçük kızı Muazzez ile birlikte babalarının tayin olduğu Edremit’te güzel bir çocukluk geçirir. Genç bir delikanlı olan Yusuf, bir gün kasaba eşrafından Hilmi Bey’in oğlu Şakir’in Muazzez’e sataşması sonucu onunla kavga eder. Yusuf, kasabanın en zenginlerinden olan Hilmi Bey’in gücü ile karşı karşıya gelir ve Şakir’in Muazzez ile evlenmek istemesiyle işler iyiden iyiye karışır. Yusuf’un da gönlünün Muazzez’den yana olması ise işleri büsbütün sarpa sarar.

Bir Sabahattin Ali hayranı olarak diyebilirim ki bir çırpıda okunacak okurken de olayları içinizde yaşayacağınız anlatım dili akıcı (Birkaç eski kelimenin de anlamlarına sayfa altında yer verilmiş) bir kitap. Bu kitabına da hayran kaldım. Bütün duygular tüm yoğunluğu ile aktarılmış. Sabahattin Ali, zengin ve fakir, zalim ve mazlum, köy ve kent gibi toplumsal karşıtlıkları kullanırken çok iyi bir başkaldırı romanı çıkarmayı başarıyor. Herkese bol kitaplı günler ve iyi okumalar.

Kitaptan Alıntılar:

• ”Niçin durup dururken yalan söyleme ihtiyacı duyuyorlardı? ”
• ”O gelmez artık.
  Nereden biliyorsun?
  Gidişinden belliydi. ”
• ”Hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler de var. Ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler de var. ”
• ”Parası olanın ırzı da tamam, namusu da! ”
• ”Bir şeyler düşünmek istiyor, fakat etrafında dolaşan fikirleri bir türlü yakalayamıyordu.”
• ”Aynı evde, yan yana ve birbirine tamamen yabancı olarak yaşamak, feci bir şeydi.”
• ”İnsan derdinin üstüne kapanıp oturursa deli olur”
• ”Yaramın nerede olduğunu bilmiyorum. Yalnız bir yerlerim acıyor. Çok acıyor. ”
• ”Saadet, hayatı olduğu gibi kabul etmektir. ”

Hayatınızdan kitaplar hiç eksik olmasın.