HAYATIMIZDA KİTAPLAR/ Gömülü Şamdan

STEFAN ZWEİG / GÖMÜLÜ ŞAMDAN

“İnsanın durup dinlenmek istediği yerde huzursuzluk, barışı aradığı yerde savaş vardı; yazgıdan kaçılmıyordu. Bu bozuk dünyada tek sığınak, huzur ve avuntu duaydı. Çünkü dua olağanüstüydü. Korkuyu büyük bir vaatle uyuşturur, ruhun ürküntüsüne toplu dualarla uyku verir, yürekteki ağırlığı kendi kendine mırıldanan kanatlarla yukarıya, Tanrı’ya çıkarırdı; bu yüzden zor zamanlarda dua etmek iyiydi, birlikte dua etmek daha da iyiydi, çünkü birlikte omuzlanırsa bütün güçlükler hafifler ve iyilikler bağlılıkla yapılırsa Tanrı katında daha da iyi olurdu.”

Stefan Zweig/Gömülü Şamdan(Modern Klasikler)

Kitap, 455 yılında Roma’nın Vandallar tarafından yağmalanarak. “Süleyman’ın tapınağından çıkan, Yahudilerin kutsal emaneti; yedi kollu şamdan (Menora)”ın Vandalların eline geçmesiyle başlıyor arkadaşlar.

“Şamdan; Kudüs’ten Babil’e gitmiş, oradan bir şekilde dönmüş, bu defa Titus tarafından Roma’ya götürülmüş, sonra Vandallarca çalınıp Kartaca’ya götürülmüş, Belisarios Kartaca’yı fethedince Bizans’a nakledilmiştir. Bu, dini öğeler taşıyan bir sanat eserinin yeryüzünde başına gelen muhtemelen en tuhaf yolculuk olmuş, bu nedenle kendisi de bir yahudi olan Zweig in gözünde Yahudilerin asırlardır süre gelen göçebeliğinin sembolüdür. “

Binlerce yıl yolculuk yapan, Roma dan yaban ellere götürülecek şamdanın gemi yolculuğuna kadar eşlik etmek için Yahudi cemaatinden 70 ila 80 yaşlarında 11 yaşlı Bilge ve, kutsal eşyalarına karşı sadakatlerini koruduklarına şahitlik etmesi ve Menora’yı gelecek kuşaklara aktarması için ise yedi yaşlarındaki Benjamin’i de yanlarına alarak tehlikeli bir yolculuğa çıkarlar.

Onların gözleri çoktan kapandığında, o başka bir neslin tanığı ve şamdanı Roma da görmüş son kişi kimliği ile yaşıyor olacak olması nedeniyle Temiz ve Berrak Haham Eliezer, yatağından koparılıp, yabancı geceye sürüklenen çocuk Benjamin’in sorularını yanıtlar.

“Hadi sor çocuğum! İstediğin kadar cesurca sor, ben yanıt vereceğim. Bir insan için bilmemek sormaktan daha kötüdür. Çok soran insan çok şeyi anlayabilir ancak. Yalnızca çok şeyi anlayan biri adil bir insan olabilir.”

“bu toprak bizim, dedik, yalnız ca ödünç verilen topraklar sanki insana ait olabilirmiş gibi. Ancak insanoğlu haiz olmanın tutmak olmadığını ve malik olmanın korumak olmadığını unutur her zaman:…”

Akıcı bir kitap, ilginç bir sonla bitmiş.

Stefan Zweig severlere iyi okumalar.

Hayatınızdan kiaplar hiç eksik olmasın.


Tags:


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir