HARPER LEE / BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK
” Ben büyüdüğümde bir palyaço olacağım sanırım,” dedi Dill. Jem’le ben olduğumuz yerde kalakaldık.
Evet, bir palyaço dedim,” dedi Dill. “Bu dünyada insanlara gülmekten başka yapacak bir şey yok. O yüzden sirke katılacağım ve kahkahalarla güleceğim.”
“Bunu ters anlamışsın, Dill,” dedi Jem. “Palyaçolar hüzünlüdür; esas insanlar onlara güler.”
*Ben farklı bir palyaço türü olacağım. Ringin ortasına geçip insanlara güleceğim. Şuraya bakın,” dedi komşuları işaret ederek. “Bunların hepsinin bir çalı süpürgesine biniyor olması gerek.”
Kitaptan bir alıntıyla başlamak istedim bu sefer🤗
Harper Lee nin 1961 Pulitzer Edebiyat Ödüllü Bülbülü Öldürmek romanı küçük bir kız çocuğu olan Scout un gözünden anlatılan bir hikâye arkadaşlar. Kitap iki bölümden oluşuyor: Birinci bölümde Scout, Amerika nın güneyinde yer lan küçük bir kasaba olan Maycomb daki yaşayan insanlardan komşularından , abisi ile beraber tanıştıkları Dill le geçirdikleri yaz tatilinden ve okulların açılması ile okul hayatlarından bahsediyor ancak bazılarına göre sıkıcı bulunabilecek bu bölüm bizi ikinci bölümdeki olaylara küçük bir kız çocuğunun saf masumane bakışıyla hazırlıyor.
Birinci bölümden bir alıntıdan sonra ikinci bölüme geçeyim. 👇
-”Başkalarının yüzüne bakabilmek için önce kendi yüzüme bakabilmem gerek. Çoğunluğun düşüncesine riayet etmeyen tek şey bir insanın vicdanıdır.”
İkinci bölümde ise, ırkçılığı, önyargıyı, vurdum duymazlığı, insanların diğerleştirdikleri insanlara karşı davranışları bakış açılarını ve yargısız infazlarını bulacaksınız.
Hikayede tecavüzle suçlanan siyahi Tom Robinson u Scout un avukat olan sağlam karakterli güçlü önyargısız haksızlığı kabul etmeyen insanları olduğu gibi kabul eden ve çocuklarına da bunları aşılayarak örnek olan babası Atticus tarafından savunulmasını ancak suçsuzluğunu bilmelerine rağmen jürinin verdiği kararı ve bu kararın alınışındaki durumun bile önemli bir adım olduğuna üzülerek şahit oluyorsunuz.
Kitabın dili yalın ve akıcı bana yeşil yol filmini anımsattı.
Kitap ırkçılık etrafında şekillensede tamamiyle insanlığa dair gerçekler barındırıyor.
İyi Okumalar.
Kitaptan Alıntılar:
-” Gerçek cesaretin ne olduğunu, cesaretin bir insanın eline bir silah alması anlamına gelmediğini görmeni istedim. Daha başlamadan yenileceğini bildiğin hâlde başlamak ve ne olursa olsun sonuna kadar devam etmek demektir cesaret. Nadiren olsa da bazen kazanırsın. Ona göre, hiçbir şeye ve kimseye bağımlı olmadan öldü. Hayatımda tanıdığım en cesur insandı.”
” İnsanın bildiği her şeyi anlatması gerekmez. Hem insanlar başkalarının kendilerinden daha bilgili olmasından hoşlanmaz. Buna sinir olurlar. Düzgün konuşarak onları değiştiremezsin, bunu onların öğrenmesi gerekir. Öğrenmek istemediklerinde de çeneni kapalı tutmaktan ya da onların anlayacağı dilde konuşmaktan başka çaren kalmaz.”.
” . Bazı insanlar öteki dünya için o kadar çok endişelenirler ki bu dünyada yaşamayı asla öğrenemezler.”
” Bülbüller sadece bizi keyiflendirmek için öterler. İnsanların bahçelerini didiklemez, mısır ambarlarına yuva yapmazlar. Kalplerini bize açıp şarkı söylemekten başka hiçbir şey yapmaz onlar… İşte, bu yüzden bir bülbülü öldürmek günahtır.”
Hayatınızdan kitaplar hiç eksik olmasın.
Bir yanıt yazın