“Ben bugün; Kadın cinayetlerinin, kadına şiddetin, tecavüzlerin, çocuk gelinlerin olmadığı, Kadınların kahkaha atmalarının değil göz yaşlarının yasaklandığı, kadınların giysileri ve bedeni ile metalaştırılmadığı, eşit çalışma, insanca yaşama hakkının koşulsuzca sağlandığı, sevgi dolu, musmutlu bir gelecek hayal ediyorum. Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun”
Yukarıdaki satırları 2016 yılında 8 Mart’ta yazıp sosyal medyada sayfalarımda paylaşmışım, sonrasında 2019 yılında bir kez daha paylaşmışım bugün 08.03.2025 ve ben yine aynı duygular içerisinde bu satırları yeniden paylaşıyorum.
Geçen zaman duygularımı değiştirmediği gibi Biz Kadınların azmine, dayanışmasına, hayal ettiğimiz geleceklerimizi inşaa edeceğimize inancımı, umudumu da değiştirmedi. İnancım da umudum da hala çok canlı..
Bugün emekçi kadınlar günü, emekçi olmak kadının kimliklerinden sadece biri, bir sürü kimliğimiz var; anne, eş, emekçi, çalışan, üreten, öğreten, büyüten, fedakar… Tüm kimliklerimizle hayatın içinde her alanındayız. Tüm kimliklerimizle bir bütünüz, Kadınız….
Senede sadece bir gün yetmese de senede bir günün Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasına 1910 yılında karar verilmiş. Clara Zetkin’in 1910 yılında Kopenhag’da toplanan Uluslararası Emekçi Kadınlar Konferansı’nda Dünya Kadınlar Günü fikrini önermesi üzerine 17 farklı ülkeden konferansa katılan 100 kadının oy birliği ile karar alınmış.
Ne acıdır ki ilk kutlamanın yapıldığı 19 Mart 1911 den sadece bir kaç gün sonra 25 Mart 1911’de New York ta bir tekstil fabrikasında gerçekleşen yangında, eşit işe eşit ücret isteyen ve 16 saate varan çalışma saatlerine itiraz eden 129 kadın yaşamını kaybetmiş.
Dünyanın her yerinde kadınlar hakları için mücadele etmek durumunda olsa da bugünkü haklarımız için yaşamlarından olan kız kardeşlerimiz için, kendimiz için, gelecek kuşaklarımız için, eşit çalışma, insanca yaşam haklarımız için 8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun …

Bir yanıt yazın